Nurban Sultan'ın cenazesini anlatan minyatür |
Pargalı İbrahim Paşa’dan sonra, nereden geldiği ve gerçekte kim olduğu tartışılan kişilerden biri de Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Sultan Selim’in gözdesi ve Sultan III. Murad’ın vâlidesi Nur Banu Sultan’dır. Uzun yıllar boyunca Nur Banu Sultan’ın Venedikli asil bir aileden Osmanlı sarayına getirildiği hikayesi bir çok kaynakta tekrarlanıp durmuştur. Fakat bununla ilgili olarak son yıllarda yeni iddialar öne sürülmüş ve aslında Nur Banu Sultan’ın Venedikli asil bir aileye mensup olmadığı ortaya çıkarılmıştır[1].
Nurbanu Sultan'ın Venedikli olması
İşin aslı Nur Banu Sultan’ın Venedikli olduğu bilgisi sonradan ortaya atılan bir iddia da değildir. Bizzat döneminde, Nur Banu Sultan hayatta iken, onun Venedikli olduğu iddia edilmiştir. Görünen o ki Nur Banu Sultan da bu iddianın doğru olmadığı ile ilgili herhangi bir tavır sergilememiştir. İşin daha da ilginci bu iddiadan sonra Venedik tarafında yaşananlardır. Dönemin en güçlü Sultan kadınının Venedikli bir asilzâde olduğu, üstelik Osmanlılarca iddia edilmekte ve bu bilginin doğruluğu Venediklilere sorulmaktadır. Oysa Venedikliler gerçeğin gayet de farkındadır. Fakat bu iddia gerçek olmasa bile politika gereği Venedik’in hayli işine gelmektedir. Nur Banu Sultan’ı Venedikli Sultan ilan etmek, Osmanlı elçilerini memnun edecek bir cevap olmakla birlikte Venediklileri Osmanlı iktidarına oldukça yaklaştıracaktır.
Nurbanu nasıl Venedikli oldu?
Nur Banu Sultan’ın bir anda Venedikli Sultana dönüşme hikayesi 1559 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzâde Selim’in çavuşlarından olan Hasan Çavuş’un iki kez olmak üzere Venedik’e yapmış olduğu ziyaretler sonucunda iddia edilmeye başlanmıştır. Hasan Çavuş aynı yıl Venedik’e iki kere gitmiştir ve kısa aralıklarla yapılan bu ziyaretler Venediklilerin kafasında bir takım soru işaretleri bırakmıştır. Hasan Çavuş Venedik’e geldikten sonra Almanya’da üretilen beş yüz tekerlekli arkabüz tüfeği ile Valide Sultan Nur Banu hakkında Venediklilerden bilgi istemiştir. Zira Hasan Çavuş’a göre Nur Banu Sultan, Venedikli soylu Nicolò Venier ile Violante Baffo’nun öz kızlarıdır ve gerçek adı da Cecilia’dır[2]. Hasan Çavuş Venedik’e İstanbul’da bulunan baylosun takdim mektubunu da getirmiştir. Ancak, söylenenlere göre, Hasan Çavuş “Dinini değiştirip Türk olmuştur ve kötü bir şöhrete sahiptir.” Bunları duyan senatörler Hasan Çavuş’tan fazlasıyla kuşkulanmışlardır. Bununla birlikte, yine de kendisine bir takım hediyeler sunmuşlar; ayrıca 400 düka vermişlerdir.
Hasan Çavuş kimdir?
Bugün Hasan Çavuş’un Osmanlı saray entrikalarını iyi bilen, getirdiği sahte mektuplardan diplomatik kurallara ilişkin uygulamaları aşina olduğu görülen düzenbaz bir elçi olduğu fikrine kolaylıkla ulaşabiliriz. Neticede bu dönemde Nur Banu’nun Venedikli olduğuna dair bir hikâyenin ortaya çıkması, Venediklilerin ve kendisinin yararına olabileceğinin farkında olacak kadar kurnazdır. Venedik belgelerine geçen Hasan’nın gelişi, sadece tarihçilerin II. Selim’in gözdesi, III. Murat’ın annesi olan valide sultanın kimliği konusunda araştırma yapmalarına yaramıştır. Nur Banu çoğu kez XVI. yüzyılın son dönemlerinde Osmanlı politikasında önemli bir yeri bulunan ve nefret ettiği gelini Safiye Sultan’la karıştırılmıştır. İşin tuhafı Safiye Sultan da sanılanın aksine Venedikli değil Arnavut kökenli bir aileye mensuptur. Nur Banu’nun Venedikli oluşuna ilişkin varsayımlar, son yıllarda yapılan araştırmalarla yalanlanmıştır. Bu araştırmalara göre Nur Banu, yedi yaşında kaçırılarak sultana hediye edilen Korfulu Kalé Kartánou’dur. O dönemde Venedik’e ait bir ada olan Korfu’dan kaçırılan Kalé Kartánou Osmanlı sarayına girdikten sonra II. Selim’in gözdesi olmayı başarmış ve kayınvâlidesi Hürrem Sultan’dan sonra öne çıkmayı başarmış önemli bir şahsiyet olmuştur[3].
[1]Venedikli Prof. Dr. Maria Pia Pedani Nur Banu Sultan’ın esasında Venedikli olmadığı gerçeğiyle ilgili bir komedi türünden bir tiyatro eserini kaleme almıştır. Maria Pia Pedani, La sultana veneziana, Roma 2007.
[2]B. Arbel, “Nûr Bânû (c. 1530-1583): a Venetian Sultana?”, Turcica, 24 (1992), ss. 241-259.
[3]Hasan Çavuş’un Venedik’e ziyaretleri ve Osmanlı Devleti’ni temsilen Venedik’e giden diğer elçiler hakkında bilgi edinmek için bkz. Maria Pia Pedani, Osmanlı Padişahının Adına, TTK, Ankara 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder